İşletim Sistemleri Arasındaki Farklar
İşletim sistemi, bilgisayarda çalışan, bilgisayar donanım
kaynaklarını yöneten ve çeşitli uygulama yazılımları için yaygın servisleri
sağlayan bir yazılımlar bütünüdür. İşletim sistemi, uygulama kodları genellikle
direkt donanım tarafından yürütülmesine rağmen, girdi-çıktı, bellek atama gibi
donanım fonksiyonları için uygulama programları ve bilgisayar donanımı arasında
aracılık görevi yapar.
İşletim sistemleri sadece bilgisayar, video oyun konsolları, cep telefonları ve
web sunucularında değil; arabalarda, beyaz eşyalarda hatta kol saatlerinin
içinde bile yüklü olabilir. İşletim sistemleri işlevsellerinin genişliği ile
değil, donanımı belli bir amaç doğrultusunda programlayabilme nitelikleriyle
değerlendirilmelidir.
En yaygın kullanılan işletim sistemlerine örnek olarak; Microsoft Windows, Mac
OS X, Linux, Android ve iOS örnek verilebilir.
DOS
İşletim Sistemi
Disk Operating System (DOS) bilgisayarlar için ufak ve basit
bir işletim sistemi türü olup, ana görevi disket ve sabit disk gibi saklama
ortamlarının yönetimidir. Bilgisayarların diğer işlevleri; grafik, ses,
yazdırma, ağda gezinme, bellek
yönetimi, çoklu kullanıcı ve çoklu işlem
özellikleri, DOS tarafından üstlenilebilir. Bu özellik ve görevler çeşitli
kullanım yazılımlarının yardımı ile olur.
DOS sistemleri 90'lı yılların ortasına kadar hemen hemen her PC' de işletim
sistemi olarak görev yapmışlardır. Bugün çoğu alanda yerini Windows almış ise
de, DOS basit ve ufak oluşundan bir gömülü sistem olarak çeşitli kumanda ve
denetleme sistemlerinde hayatını sürdürmektedir. DOS’un tarihi biligisayarların
(kişisel bilgisayarlar) tarihiyle başlar. DOS’ta grafiksel bir kullanıcı
arabirimi (pencereler) yoktur, her şey komutlarla ve düzinelerce parametre ile
yapılır. DOS, tüm x86 tabanlı bilgisayarlarda çalışır. Çok görevli bir işletim
sistemi olmayan DOS, grafik kullanıcı arabirimini kullanmaz.
Linux
İşletim Sistemi
Linux, Linus Torvalds adında Finlandiyalı bir bilgisayar
mühendisinin 1991 yılında Helsinki Üniversitesi'nde bir öğrenciyken Intel'in
yeni işlemcisi 80386' nın korumalı mod mimarisini denemek üzere geliştirmeye
başladığı bir işletim sistemi çekirdeğidir. İnternette yaptığı duyuru sonucunda
tüm dünyadan birçok programcının da desteği ile hızla gelişmiş ve halen aynı
destek ile gelişmekte olan açık kaynak kodlu, özgür bir yazılımdır. Hızlı bir
sürecin sonunda Linus'un geliştirdiği çekirdek, GNU hareketinin bir meyvesi ve
aynı zamanda taşıyıcısı haline gelmiştir. GNU için yazılmış özgür yazılımlar
çok kısa süre içerisinde Linux çekirdeği ile uyumlu çalışabilecek hale
getirilmiş ve ortaya güçlü, esnek ve açık kaynak kodlu bir işletim sistemi
çıkmıştır. GNU/Linux olarak anılması gereken işletim sistemi zaman içerisinde
telaffuz kolaylıklarından ötürü Linux olarak anılmaya başlanmıştır.
Mac OS X Mac OS X, Apple şirketi tarafından geliştirilen, pazarlanan
ve satılan kısmi özel, grafiksel bir işletim sistemidir. Yine Apple'ın 1984
yılında oluşturduğu ilk işletim sistemi olan Mac OS' in son sürümüdür. Fakat
Mac OS 8 ve 9 sürümlerinin aksine, Mac OS X, NeXT şirketi tarafından
geliştirilmiş bir teknoloji üzerine kurulmuş UNIX tabanlı bir işletim
sistemidir.
İşletim sistemi ilk kez 2001 yılının Mart ayında aşağıdaki bir masaüstü odaklı
versiyonu (Mac OS X v10.0) ile, Mac OS X Server 1.0 olarak 1999 yılında
piyasaya sürüldü. O zamandan beri, altı farklı "müşteri" ve Mac OS
X'in "server " sürümleri serbest bırakıldı, en son Mac OS X 10.6
sürümü 28 Ağustos 2009 tarihinde kullanıma sunuldu.
Sunucu sürümü, Mac OS X Server mimari masaüstü muadili ile aynıdır ama
genellikle Macintosh sunucu donanımı Apple'ın hattı üzerinde çalışır. Mac OS X
Server çalışma grubu yönetimi ve anahtar ağ hizmetlerine erişim sağlayan
basitleştirilmiş yönetim yazılım araçları içerir. Bir posta aktarım aracısı,
LDAP sunucusu, bir alan adı sunucusu ve diğerleri dâhildir.
Windows
İşletim Sistemi
Microsoft Windows, kullanıcıya grafik arabirimler ve görsel
iletilerle yaklaşarak, programları çalıştırmak, komut vermek gibi klavyeden
yazma zorunluluğunu ortadan kaldıran, Microsoft firmasının geliştirdiği bir
işletim sistemleri ailesidir. Microsoft' un ilk işletim sistemi olan MS-DOS'
tan farklı olarak Windows'ta aynı anda çok sayıda programla çalışmak mümkündür.
Windows, masaüstü pazarında en yaygın kullanılan işletim sistemidir. 2002
yılında, Windows dünya çapında masaüstü piyasasında yaklaşık %97.46'lık bir pay
sahibiydi, 2006 Nisan ayı
istatistikleri bunun %89 seviyesinde olduğunu
gösteriyor. Bu alanda en ciddi rakibi şu anda Linux' tur.
Microsoft Windows işletim sistemleri ailesi, daha eski IBM PC için olan MS-DOS
ortamının üzerine bir grafik katmanı olarak başlamıştır. Modern sürümleri daha
yeni olan Windows NT çekirdeği üzerine kuruludur. Windows 32-bit ve 64-bit
Intel ve AMD işlemciler üzerinde çalışır; daha eski sürümleri DEC Alpha, MIPS
R4000, ve PowerPC mimarilerinde de çalışmaktaydı (SPARC mimarisinde de
çalışması için çalışmalar vardı). Windows'un taşınabilir cihazlar için
geliştirilmiş sürümü Windows CE (Pocket PC, Windows Mobile) ailesi olarak
anılır, 32-bit bir işletim sistemidir; ARM, StrongARM, Intel XScale ve
MIPS işlemcilerinde çalışır.
UNIX
İşletim Sistemi
UNIX, 1969 yılında, Ken Thompson ve Dennis Ritchie
tarafından Bell Laboratuvarları'nda geliştirilmiş, çok kullanıcılı, çok görevli
yapıyı destekleyen bir bilgisayar işletim sistemidir. UNIX türevi işletim
sistemleri çok işlemcili çok
pahalı makinalardan, tek işlemcili basit ve çok
ucuz ev bilgisayarlarına kadar pek çok cihaz üzerinde çalışabilen esnek ve
sağlamlığı çok değişik koşullarda test edilmiş sistemlerdir. Fakat özellikle
kararlı yapısı ve çok kullanıcılı-çok görevli yapısıyla çok işlemcili sunucularda
adeta standart haline gelmiştir.
AMIGA
İşletim Sistemi
1994 yılında commodore international iflas ettikden sonra
Amiga kişisel bilgisayarlarının tüm hakları amiga inc'e kalmıştır ve Amiga
işletim sistemini tekrar geliştirilebilmesi için 2006 yılında powerpc üzerinde
uzmanlaşmış yazılım şirketi hyperion entertainment lisans vermiştir bir süre
sonrada tüm hakları bu şirkete kalmıştır. AmigaOS 4 ExecSG (Second Generation)
çekirdeği üzerine
kurulmuştur. AmigaOS, kurulduğu donanımdan maksimum
performansı alan ve mükemmel bir çok görevlilik (multitasking) özelliğine sahip
olan, çok esnek bir işletim sistemidir. Commodore İnternational yazdığı AmigaOS
3.1'işletim sisteminin kaynak kodlarından devam edilerek günümüzde 4.1 update 5
sürümüne kadar yükselmiştir çok yakında hyperion entertainment yeni ve en güçlü
amiga donanımı olan Amigaone X1000 ile AmigaOS 4.2 'yi piyasaya sürerek
Amigacılara gelecek vaat etmektedir.
CHROMIUM
İşletim Sistemi
Chromium, Linux çekirdeği esas alınarak Google tarafından
tasarlanmış olan bir işletim sistemidir. Chromium zamanının büyük bir kısmını
bilgisayar başında geçiren kullanıcıları hedef almaktadır. Teknik olarak sadece
başka uygulama kullanmayan bir tarayıcıdır. Kelime işlemek, videolara,
fotoğraflara bakmak gibi görevleri yerine getirmek için tarayıcıda kullanılan
internet uygulamalarına güvenmektedir.
Plan
9 İşletim Sistemi
Ken Thompson, Dennis Ritchie and Douglas McIlroy, Unix
işletme sistemini kurmak için Bell labratuvarlarında C programlama dilini
dizayn edip geliştirmiştir. Bell laboratuvarlarındaki programcılar, modern
dağıtılmış çevreler için düzenlenmiş Plan 9 ve Inferno'yu geliştirmeye devam
ettiler. Plan 9 başlangıcında ağ işletim sistemi olarak dizayn edildi buna
karşın Unix, bu özellikleri dizayna sonradan dahil etmiştir. Şu anda Lucent
kamu lisansı altında piyasaya sunulmaktadır. Inferno Vita Nuova Holdings'e
satıldı ve GPL/MIT lisansı altında piyasaya sunulmaktadır.
Pardus
İşletim Sistemi
Tübitak Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü
bünyesinde yürütülen bir Linux dağıtımı projesidir. Açık kaynak kodlu ve GPL
(Genel Kamu Lisansı)ile dağıtılan bir özgür yazılım ürünüdür. Pardus, bilişim
okur-yazarlığına sahip bilgisayar kullanıcılarının temel masaüstü ihtiyaçlarını
karşılayan, mevcut Linux dağıtımlarının üstün taraflarını kavram, mimari ya da
kod olarak kullanan bir ulusal dağıtımdır.
WİNDOWS
İLE MAC OS ARASINDAKİ FARKLAR
Windows işletim sisteminden Mac işletim sistemine geçiş
yapmak aslına bakılırsa oldukça radikal bir karardır diyebiliriz. Düşünsenize
yıllardır alışık olduğunuz bir işletim sisteminden, yepyeni bir işletim
sistemine geçiyorsunuz. İş değiştirmek veya yeni bir mahalleye taşınmak gibi.
Bu geçiş sırasında bazı alışkanlıklarınızı da geride bırakmanız gerekecek. İşte
size vazgeçmeniz/unutmanız gereken en temel alışkanlıklar.
1- Her pencerede bir menü çubuğu Windows işletim sisteminde her pencerede bir
menü çubuğu bulunur. Internet Explorer, notepad, Outlook... Her pencerede
Dosya, Düzenle, Yardım vb bir çok menü öğesi bulunur. Mac OS işletim sisteminde
ise pencerelerde hiç menü olmaz. Aktif olan pencereye ait menü öğeleri ekranın
en üst satırında bulunan menü çubuğunda bulunur. Bu menü çubuğunun başında her
daim bir elma menüsü bulunur.
2- Kırmızı çarpı uygulamayı kapatır Windows'da pencerenin sağ üst
köşesinde bulunan kırmızı çarpı butonuna tıklandığında o uygulama kapatılmış
olur. Mac OS'ta da kırmızı bir çarpı butonu vardır ancak işlevi bambaşkadır. Bu
kırmızı çarpıya tıkladığınızda sadece o pencereyi kapatırsınız. Asıl uygulama
arka planda çalışmaya devam eder. Bir örnek vermek gerekirsek, Microsoft Word
uygulaması ile aynı anda 5 farklı döküman açtınız. Her biri farklı bir
pencerede açılacaktır. Herhangi bir pencerenin kırmızı çarpı butonuna
tıkladığınızda sadece o pencere/doküman kapanacak, diğerleri bundan
etkilenmeyecektir. Tüm pencerelerle beraber ana uygulamayı kapatmak için
uygulama açıkken menü çubuğundaki uygulama ismine tıklayın ve açılan menüden
Quit/Çıkış'ı seçin. İsterseniz dock üzerindeki uygulama simgesine sağ
tıklayarak açılan menüden de Quit/Çıkış'ı seçebilirsiniz. Diğer alternatif
yöntem ise klavyeden Control+Q tuş kombinasyonunu kullanmaktır.
3- Başlık çubuğuna iki defa tıklamak pencereyi tam ekran yapar Windows ve Mac
OS'ta pencerenin en üstündeki çubuğa başlık çubuğu adı verilir. Windows'da bu
çubuğa iki defa tıklandığında o pencere tam ekran olur. Mac OS'ta ise başlık
çubuğuna iki defa tıkladığınızda pencere minimize edilir, ekrandan kaybolur ve
dockta yerini alır. Bu özelliği aktif hale getirmek için Sistem özelliklerini
açın Lion (10.7) için Genel simgesinin altında, Mountain Lion (10.8) için Dock
simgesinin altındaki seçeneklerden "Pencereyi simge durumunda küçültmek
için başlık çubuğuna çift tıkla" seçeneğinin işaretleyin.
4- Tam ekran butonu Mac OS işletim sisteminde pencereleri tam ekran kaplamak
için özel bir buton bulunmaz. Her pencerede kırmızı kapatma butonu, sarı
minimize etme butonu ve yeşil yaklaştırma butonu bulunur. Yeşil yaklaştırma
butonuna basıldığında, pencere içinde bulunan içeriğin en fazla görüntüleneceği
şekilde ölçeklendirilecektir. Örnek vermek gerekirse birWord dokümanı açıkken
yeşil artı butonuna basıldığında pencere, ekranın alt ve üst sınırlarına
yaslanacak, genişliği ise sayfa genişliği kadar açılacaktır.
5- Enter tuşu, dosyayı açar Windows'da bir dosyayı/uygulamayı seçip Enter
tuşuna bastığınızda o dosya açılır. Mac OS işletim sisteminde ise
dosyayı/uygulamayı açmak için ya fare ile iki defa tıklamanız ya da klavyeden
Control+O tuş kombinasyonunu kullanmanız gerekir. Enter tuşuna bastığınızda
dosyanın ismini değiştirebilirsiniz.
6- Dosyaları kes ve yapıştır Windows kullanıcıları bir dosyayı farklı bir
mekanı taşımak için kes ve yapıştır özelliğini kullanmaya çok alışkındırlar.
Mac OS'ta ise kes komutu bulunmamaktadır. Bir dosyayı başka bir konuma taşımak
için sürükleyip bırakmanız yeterli olacaktır. Bunun için dosyanın mevcut
konumunu ve yeni konumunu gösteren iki Finder penceresini yan yana
açabilirsiniz. Eğer taşımak istediğiniz yeni konum farklı bir diskteyse
sürükleme işlemi sırasında klavyeden Command tuşunu basılı tutabilirsiniz.
7- Masaüstünü kısayol ve simgelerle doldurma Windows kullanıcılarının ortak
özelliği masaüstünü dosya, klasör, kısayol vb simgelerle doldurmak ve bu
karmaşıklık içinde bilgisayar kullanmaya çalışmaktır. Tüm bunları yapmalarının
sebebi, bilgisayar açılır açılmaz sık kullandıkları dosya ve programlara hızlı
bir şekilde ulaşmaktır. Mac OS işletim sisteminde sık kullanılan program ve
dosya simgeleri Dock üzerinde bulundurulur. Masaüstünde çok fazla simge,
kısayol ve klasör bulundurulması önerilmez. Böyle durumlar sistem
performansını olumsuz yönde etkilemektedir.
LINUX
VE WINDOWS ARASINDAKI FARKLAR
Linux aslında bir işletim sistemi değil. Sadece sistemin
çekirdeği, beynidir. Bu yazı boyunca Linux diye hitap ederek bütün sistemi
kastediyorum. Çünkü Linux tek başına çalışamaz. Bunun için bir ortam olması
gerekir. Aslında GNU/Linux diye tabir etmek daha doğrudur. Örneğin ben Ubuntu
Linux kullanıyorum. Hangi dağıtımı kullanıyorsanız Linux kelimesinden önce o
dağıtımın ismini söylersiniz. Çok fazla linux dağıtımı var ve her dağıtımın
kendine özgü özelliği ve güzelliği var. İleride çok daha fazla bilginiz
olduğunda siz kendinize en uygun dağıtımı seçersiniz. Ben size başlangıç olarak
Ubuntu Linux’u öneriyorum. En bilinen Linux dağıtımı Ubuntu’dur. Yazılım
seçeneği çok fazladır ve teknik destek alma, sorunları kısa süre çözme
imkanınız var. İşin içine girdiğinizde çok daha fazlasını öğreneceksiniz.
Windows’un Klasik Problemleri;
Windows kullananların birçoğu ömründe en azından bir kez Mavi Ekranla
karşılaşmıştır. Bildiğiniz gibi Windows’ta ciddi bir problem olduğunda veya sistem
çöktüğünde bilgisayar açılmaz ve mavi bir ekranda beyaz yazılarla problemin ne
olduğunu size bildirir. Bu aşamadan sonra genelde yapılacak çok fazla bir şey
yoktur. Windows sizlere ömürdür. Geriye dosyalarınızın yedeğini bir şekilde
hard diskten kurtararak format atmak kalır. Bu kurtarma işleminin nasıl
yapıldığına burada şimdilik değinmiyorum. Zaten Linux kullanan kişiler bu
işlemlerin neler olduğunu biliyordur.
Windowstaki diğer bir problem de yüklediğiniz her program sistemde yük
oluşturur. Bunu biraz açıklayalım. Zamanla kayıt defterindeki, kurup sildiğiniz
programların artıkları veya silerken arkalarında bıraktıkları dosyalar,
bilgisayarınızın hantallaşmasına ve yavaşlamasına neden olur. Birçok bilgisayar
dergisinde, bilgisayarı hızlandırmak için kullanılacak yöntemlerde şu cümleyi
okumuşsunuzdur. “Kullanmadığınız programları bilgisayarınızdan kaldırın”. Bunu
yaparak bilgisayarınızın hızlanacağını hiç zannetmiyorum. Burada hızlanma
denilen şey gözle görülemeyecek düzeyde bir hızlanma. Bu yöntem hiçbir zaman
ilk format attığınız zamanki hızlı haline getirmez. Bana göre tek faydası
bilgisayarınızda yer açmış olursunuz. Zaten insanlar kullanmayacakları
programları neden bilgisayarlarına kursunlar ki?
Gelelim format olayına. Windows kullanıp da format atmamış veya başkasına
attırtmamış insan yoktur. İnsanların ağzına sakız olmuş bir kelimedir.
Bilgisayar kullanmayı bilmeyen insanlar bile bu kelimeyi çok iyi bilirler.
Bilgisayar’da problem oluştuğunda yaptıkları ilk şey format atmasını bilen
birini bulup “Bilgisayar’a format atarmısın” diye sormaktır. Her problemde
format atmanın çözüm olduğunu zannederler. Uzun süre önce okuduğum dergilerden
birinde şuna benzer bir şey görmüştüm. “Eğer bir kişi size bilgisayarınızdaki
problem için format atmayı önerirse bu kişi bilgisayardan anlamıyordur”. Buna
kısmen de olsa katılıyorum. Format atmak işin kolay yoludur. Öncelikli
yapılacak işlem eğer size hata mesajı veriyorsa bu hata mesajını internette
araştırmak olmalıdır. Hata vermiyorsa da uygun anahtar kelimeler kullanılarak
google’da arama yaparak çözüme ulaşılabilir. Sistem çökmüşse (mavi ekran) zaten
format atmaktan başka çare yoktur. Çözüme bir şekilde formatsız ulaşılabilirse
de bunu yapmak size ekstradan zaman kaybettirecektir. Ayrıca probleminizi
çözmeye çalışırken sistemi daha da kötü hale getirme riski de vardır. İnsanlar
bu yüzden format atmayı yeğler. ( donanım ile ilgili bir problem olmadığını
varsayarak konuşuyorum ). Çevremden ve internetteki bazı kişilerden duyduğum
bir başka şey de 3-5 ayda bir format attıklarıdır. Format işlemi ortalama 30-40
dakika sürer. Bu işlemden sonra da gerekli programlar bilgisayara kurulur.
Gerisini siz hesap edin…
Linux’u Windows’tan Ayıran Farklar Nelerdir?
- * Ücretsizdir. İnternet üzerinden indirilebilir.
- * Ücretsiz ve GPL (General Public Licence) lisanslı olduğu için istediğiniz şekilde dağıtabilir, arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.
- * Güvenlidir. Hacker’ların hedefinde değildir. Hatta hackerların linux dağıtımlarını kullandıkları söylenir.
- * Kernelde (sistemin çekirdeği, beyni) bir çok yazılımın sürücüsü bulunur. Yani kurulum yaptıktan sonra sürücü yükleme ile uğraşmazsınız. Bilgisayarınızın bütün donanımları otomatik olarak tanınır. En kötü ihtimalle AMD ekran kartlarında sorun yaşayabilirsiniz. Ama muhtemelen çözümünü de araştırırsanız bulabilirsiniz.
- * Sistemde herhangi bir açık olduğu tespit edildiğinde en kısa sürede bu açık kapatılır.
- * Virüslerle uğraşmazsınız. Çünkü virüslerin büyük çoğunluğu Windows’ta çalışacak şekilde hazırlanır. Dolayısıyla virüslerden etkilenmezsiniz. Windows için yazılan virüsler Linux üzerinde çalışmaz.
- * Virüs olmadığı için Anti-virüs kurmanıza da gerek yoktur. Linux’te çalışan anti-virüs programları vardır. Bunların amacı Linux’e bulaşan virüsü silmek değildir. Örneğin birbirine bağlı bilgisayarlardan bazıları Windows bazıları Linux yüklü ise ve eğer Windows’a virüs bulaşmışsa bu virüsü temizlemek için Linux’teki anti-virüs programı size yardımcı olur. Yani daha çok şirketlerin işine yarayabilecek bir şey.
- * Sisteme virüs bulaşma ihtimali olmamasına rağmen Linux için yazılan virüsler de vardır. Ama bunlar Windows’a oranla çok azdır. Bilgisayarınızda hem sizin hem de kardeşinizin kullandığı iki tanekullanıcı hesabı olduğunu varsayalım. Eğer olaki kardeşiniz bilgisayar kullanırken virüs bulaşırsa (gerçi ben linuxte böyle bir şey duymadım açıkçası) virüs sadece kardeşinizin hesabına bulaşır. Sizin hesabınız bundan etkilenmez.
- * Ben çok fazla paranoyak bir insanım, benim için güvenlik önemli diyorsanız SELinux kurabilirsiniz. Bildiğim kadarıyla bu bir çeşit yazılım ve bilgisayarınızı deyim yerindeyse bir kale haline getiriyor. Bir çok işlemi yaparken sizden şifre girmenizi isteyecektir.
- * Defrag (Disk Birleştiricisi) olayıyla uğraşmazsınız. İstediğiniz programı kurup kaldırabilirsiniz. Bilgisayarınız ilk kurulduğu günkü gibi çalışır.
- * Bazı yazılımlar kurulum ile birlikte otomatik olarak gelir. Siz ayrıca kurulum yapmayla uğraşmazsınız. (Örnek; Ofis Programları, Resim düzenleme programı olan Gimp gibi)
- * Bilgisayarınıza Compiz kurarak çeşitli efekler elde edebilirsiniz. Bu efektleri arkadaşlarınız gördüğünde eminim imreneceklerdir. Youtube’da Compiz veya Compiz Fusion diye aratırsanız ne tarz efektler yapabileceğinizi görebilirsiniz. (4 tane masaüstünü aynı anda kullanmak, küp şekline getirmek, ekrana alevli yazılar yazmak gibi). Linux kullanın. Diğer insanlardan bir farkınız olsun değil mi
- * Sistemde sık sık güncelleme olur. Bu yüzden hem açıkları kapatılmış hemde kullandığınız programların daima en yeni versiyonlarını kullandığınız bir bilgisayarınız olur. İnterneti kotalı(limitli)kullanıcıların buna dikkat etmesi gerekir. Eğer internetiniz kotalı ise ve laptop kullanıyorsanız benim size tavsiyem 1 veya 2 haftada bir interneti limitsiz olan ve aranızın iyi olduğu bir arkadaşınıza gidipgüncellemeleri orada yapın. Arkadaşınıza da Linux’un ne olduğunu öğretirseniz veya bu yazıyı referans olarak gösterirseniz en azından Linux’un yayılmasına ve daha çok kişi tarafından kullanılmasına vesile olmuş olursunuz.
- * Linux için yazılan programlar ücretsizdir. Bunları kullanmak için ücret ödemezsiniz. Crack ve Serial aramayla vaktinizi boşa harcamazsınız.
- * Eğer kullandığınız bir program kitlenirse veya takılırsa bundan sistemin tamamı etkilenmez. Yani hangi program takılıyorsa sadece o program takılır.
- * Her programı kurduğunuzda bilgisayarınızı yeniden başlatma derdiniz olmaz. Sadece kernel (sistemin çekirdeği, beyni) güncellemelerinde bilgisayarınızı yeniden başlatırsınız.
- * Hızlıdır.
- * Eski bilgisayarlarda bile çalışır. Eğer eski bir bilgisayarınız varsa kesinlikle kurmanızı tavsiye ederim. Bilgisayarınız Windows’ta çalıştığından çok daha hızlı çalışacaktır.
Windows’u Linux’ten Ayıran Farklar Nelerdir?
- * Parayla satılır.
- * Parayla satıldığı için alan kişiye aittir. Herhangi bir şekilde dağıtımını yapamaz, arkadaşlarınızla paylaşamazsınız.
- * Güvenli değildir. Güvenliği sağlamak için ekstra çaba sarfetmeniz gerekir. Hacker’ların saldırı için en çok tercih ettiği işletim sistemidir.
- * Sistemde herhangi bir açık olduğu tespit edildiğinde bu açık kısa sürede kapatılmaz. Açıklar birkaç ay içinde veya Servis Paketi (Service Pack) şeklinde uzun vadeli aralıklarla toplu halde kapatılır. Çok önemli bir açık ise kısa sürede kapatılır.
- * Bilgisayarınızın sürücülerine kurulumdan sonra daima ihtiyaç duyarsınız. Sadece Windows 7′de sürücü yükleme derdi yok.
- * Virüs, spyware, trojan gibi tehlikelerle uğraşıp durursunuz.
- * Anti-virüs programı kullanmak zorundasınız. Ayrıca firewall (güvenlik duvarı) da kurmanız sisteminizin güvenliği için gereklidir.
- * Sistemi belirli aralıklarla Defrag (Disk Birleştiricisi) yapmanız gerekir. Defrag işleminde bilgisayardaki dosyalar belirli bir düzene sokulur ve siz bir dosyaya ulaşmak istediğinizde bilgisayarınız daha hızlı bir şekilde istenen dosyaya ulaşır. Bu yüzden en azından haftada 1 kez Disk Birleştirici yapmayı ihmal etmeyin.
- * Bazı temel yazılımlar kurulumla birlikte gelmez. Siz kurulumdan sonra tek tek her yazılımı yüklemek zorundasınız.
- * Yazılımların kurulum dosyaları tek parça halindedir. Exe dosyasını çalıştırıp kurarsınız.
- * Güncelleme olayı sık sık olmaz.
- * Windows için yazılan programların bazıları ücretsizdir bazıları ücretlidir. Genelde türkiyede insanlar ücretli programları korsan olarak kullandıkları için crack ve serial aramayla uğraşıp durursunuz.
- * Eğer kullandığınız bir program kitlenirse veya takılırsa bundan sistemin tamamı etkilenir. Fare donarsa, ve Alt+Ctrl+Delete (Görev Yöneticisi) bile çalışmıyorsa o zaman size reset(bilgisayarı yeniden başlatma) yolu görünür.
- * Birçok programı kurduğunuzda bilgisayarınızı yeniden başlatmanız istenir. Bu özellikle boyutları büyük olan programlarda daha fazladır.
- * Hızlı bir bilgisayarınız varsa daha rahat edersiniz. Takılma veya kasma olayı nispeten daha az olur. Bilgisayarınız yavaş ise çoğu zaman takılmalardan veya kasma olayından dolayı Bill Gates amcanın kulağını çınlatırsınız .
- * Her bilgisayara kurulmaz. Daha doğrusu kullandığınız Windows’a bağlı olarak sistemi seçmeniz gerekir. Örneğin Eski bir bilgisayarda Windows 7 ile istediğiniz verimi alamazsınız.
Güzel olmuş dostum tebrik ederim bloglara bu tür kaliteli bilgileri yükleyen sayılı insanlar kaldı
YanıtlaSilAbi ödev yapacaktım çok uzun olmuş ama yinede eline sağlık Uzun ama çok faydalı olmuş.
YanıtlaSil